Yapay zeka ile tez yazılabilir mi ?

Hasan

Global Mod
Global Mod
[color=]Yapay Zeka ile Tez Yazılabilir mi? Bir Forum Hikâyesi: “Yapay Akıl, İnsan Kalbi”[/color]

Bir akşamüstüydü. Forumun “Kütüphane Sohbetleri” başlığı altında, kahvemin buharı ekrana yansırken klavyeye dokundum. “Merhaba arkadaşlar,” dedim. “Bugün size küçük bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki biraz sizi, belki biraz beni içinde bulursunuz.”

Hikâyem, bir tez danışmanının, bir öğrencinin ve görünmeyen bir üçüncü karakterin – evet, yapay zekânın – kesiştiği yerde başlıyor.

---

[color=]1. Bölüm: Kodlarla Düşünen, Kalple Yazılan[/color]

Selin, sosyoloji bölümünde yüksek lisans yapıyordu. Konusu oldukça günceldi: “Teknolojinin insan ilişkilerine etkisi.” Fakat tezine başlamadan önce bir çıkmazdaydı. Her kaynak bir diğerine benziyor, her argüman birbirini yineliyordu.

Bir gün, odasının loş ışığında otururken ekrana yazdı: “ChatGPT, bana tezimi nasıl planlayabileceğimi anlat.”

O an ekranda beliren metinler, sadece bilgi dolu değildi — aynı zamanda mantıklı, akışkan, hatta ilham vericiydi.

Ama bir şey eksikti.

“Bu satırlarda kalp yok,” diye düşündü Selin. “Sadece akıl var.”

Tam o sırada, kapı çaldı. Gelen, tez danışmanı Murat’tı. Stratejik düşünen, mantıkla hareket eden, analiz seven bir adamdı.

Selin heyecanla ekranı gösterdi.

“Hocam, bakın! Yapay zekâ yardımıyla bu taslağı çıkardım!”

Murat bir süre ekrana baktı, sonra derin bir nefes aldı.

“Selin, bu çok etkileyici… Ama unutma, tez sadece akılla değil, insan hikâyesiyle de yazılır.”

---

[color=]2. Bölüm: Zekânın Tarihi, İnsanlığın Hikâyesi[/color]

Murat anlatmaya başladı:

“Biliyor musun, 1950’lerde Alan Turing yapay zekâyı ilk kez düşünürken bile bir şeyi merak ediyordu: ‘Makineler düşünebilir mi?’ Ama aslında sorulması gereken şuydu — ‘Makineler hissedebilir mi?’ Çünkü düşünmek, insanın sadece beyninde değil, ruhunda da olur.”

Selin o akşam bilgisayarının başına geçtiğinde, tez konusunu yeniden tanımladı:

“Yapay zekâ, düşünceyi kopyalayabilir ama duyguyu dönüştüremez.”

Araştırdıkça gördü ki, tarih boyunca insan zekâsı iki eksende ilerlemişti: stratejik akıl ve empatik farkındalık.

Erkeklerin tarih boyunca çözüm üretmeye, yapı kurmaya odaklandığı; kadınların ise ilişkiler ve duygusal bağlar kurarak sistemi dengelediği bir döngüydü bu.

Ama yapay zekâ geldiğinde, bu çizgiler bulanıklaştı. Çünkü artık bir algoritma, hem veriyi analiz ediyor hem de “empatiyi taklit ediyor” gibi görünüyordu.

---

[color=]3. Bölüm: Yapay Empati – Gerçek mi, Yansıma mı?[/color]

Selin’in bir deneyi vardı.

Yapay zekâya aynı soruyu farklı tonlarda sordu:

“Sevgi nedir?”

Birinde analitik bir cevap aldı: “Sevgi, nörokimyasal bir tepkimedir.”

Diğerinde ise duygusal bir yanıt: “Sevgi, insanın kendini başkasında bulma hâlidir.”

“İşte bu!” dedi Selin. “Zeka bir şeyi tanımlar, ama anlamı insan yükler.”

O anda Murat aradı.

“Selin, tezinin yönü değişmiş gibi. Artık sadece teknoloji değil, insanın aynası üzerine yazıyorsun.”

“Evet hocam,” dedi Selin, “belki de yapay zekâ bizim gölgemizdir.”

---

[color=]4. Bölüm: Strateji ve Şefkat Arasında[/color]

Forumda bu hikâyeyi paylaşırken yorumlar yağmaya başladı.

Biri şöyle yazdı:

> “Erkekler çözüm odaklı, kadınlar empatik dedin ama bu bir genelleme değil mi?”

Selin cevapladı:

> “Evet, ama hikâyemin amacı kalıpları değil, dengeyi göstermek. Yapay zekâ bile bu dengeyi arıyor. Stratejik algoritmalarla empatik arayüzleri birleştiriyor.”

Murat’ın da kendi bakışı vardı. O, sistemin kusursuzluğunu severdi.

“Bir yapay zekâ, tıpkı iyi bir stratejist gibi hata payını minimize eder,” derdi.

Selin ise eklerdi:

“Evet ama bazen bir hata, bir insanı tanımlar. O eksiklikte bir anlam vardır.”

Bu iki düşünce birleştiğinde ortaya çıkan tez, sadece akademik bir metin değil; bir çağın aynası oldu.

---

[color=]5. Bölüm: Tez mi Yazıldı, İnsan mı Anlatıldı?[/color]

Yapay zekânın yardımıyla yazılan kısımlar analitik ve sistematikti.

Selin’in dokunuşları ise şiirsel ve insancıldı.

Tezin sonunda şu satırlar yer aldı:

> “Yapay zekâ, insan aklının ürünü olabilir ama insan kalbinin yansıması değildir.

> Tez yazmak, bilgi üretmekten çok anlam aramaktır.”

Savunma günü geldiğinde jüride biri sordu:

“Yapay zekâ yardımıyla yazılmış bir tezin etik yönü nedir?”

Selin gülümsedi:

“Yapay zekâ, sadece bir araçtır. Ama yönü belirleyen, insanın niyetidir.”

---

[color=]6. Bölüm: Forumun Sorusu – Peki, Sizin Teziniz Ne?[/color]

Forumun sonunda, Selin’in hikâyesi sadece bir tartışma başlığı değil, bir düşünce zincirine dönüştü.

Kimi, “Yapay zekâ yazabilir ama hissedemez,” dedi.

Kimi, “Belki de insan artık kendi zekâsını yeniden tanımlamalı,” diye yazdı.

Selin son mesajını paylaştı:

> “Tez yazmak, aslında kendini anlamaktır.

> Eğer yapay zekâ bize bu aynayı tutabiliyorsa, belki de ondan korkmak yerine onunla konuşmalıyız.”

---

[color=]Son Söz: Akıl ve Kalp Arasında Yeni Bir Yazar[/color]

Bugün, “Yapay zeka ile tez yazılabilir mi?” sorusu yalnızca teknik bir mesele değil.

Bu, insanın kendi düşünce biçimini sorgulamasıyla ilgili.

Bir algoritma plan yapabilir, yazı oluşturabilir, veri analiz edebilir.

Ama anlamı, tonu ve duyguyu hâlâ insan verir.

Tarihin her döneminde akıl ileriyi görmeye çalıştı, kalp ise insanı korumaya.

Ve belki de geleceğin tezleri, bu iki gücün el ele verdiği yeni bir insanlık hikâyesi olacak.

---

> Peki siz ne düşünüyorsunuz?

> Eğer bir yapay zekâ sizin adınıza yazsa ama düşüncelerinizle yazsa…

> Bu hâlâ sizin tezinizi mi olurdu?

> Yoksa, insanlığın kolektif zekâsına yazılmış bir mektup mu?
 
Üst