ahmetbeyler
New member
ifade hakkı
Roberto Vannacci’nin dünyanın en sıcak bölgelerinde tuttuğu önemli ve hassas pozisyonları hatırlatan yazı işleri müdürü Paolo Liguori’ye general şunları söyledi: “Üniformalı bir askerin konuşamayacağı ifadesine itiraz ediyorum. Konuşması kesinlikle doğru. Görevdeyken gizli konulardan bahsetmeyin.Ama genel, toplumsal, günlük yaşam söz konusu olduğunda, üniformalı bir insan neden kendini ifade hakkından vazgeçsin?Doğru, kurumsal bir görevi var ama Bu görüşler saldırgan olmadığı ve kimseye zarar vermediği sürece, bir askerin neden fikirlerini ifade edemediğini anlamıyorum.”
“Ben aptal değilim”
General Vannacci şöyle devam etti: “Hiç böyle olmamıştı, ordunun söz sahibi olduğu durumlar var. Sonra söylediklerinden dolayı yargılandılar ve başıma gelecek olan da bu. Benim durumumda bana meydan okunuyor. düşüncelerimi ifade etmekle birlikte, kendimi hasta, psikolojik sorunları olan biri gibi göstermeye çalışarak konuşma onurundan da mahrumum.Bunu kabul etmeyeceğim, şimdiye kadar herhangi bir hastalığım olmadı ve hep kurumsal görevler ve spor için uygun hale getirildi”.
“Komplo teorisyeni değilim”
General Roberto Vannacci geçmişte yaptığı ihbarlarla birçok askeri hasta eden seyreltilmiş uranyum mermileri sorununu gündeme getirmişti. Bu olay nedeniyle birisine “istenmeyen” biri olup olmadığı sorulduğunda, “bu özel konu üzerinde düşünmek” istemediğini söyledi. “Komplo teorisyeni olarak görülmeyi reddediyorum, bu konu o zamanlar çok konuşulmuştu ama tutarlıyım ve savcılığa ve orduya yapılan şikayetler hakkında hiçbir zaman ikinci kez düşünmedim. Bir komutan olarak hareket ettim. hem adamlarımın hem de işveren olarak, yani askerlerinin maruz kaldığı riskleri değerlendirmesi gereken, geçimini sağlamak için değil görev için faaliyet gösteren kişi olarak”.
“Eşcinsellere karşı bir şeyim yok”
General Vannacci, eşcinseller hakkında yapılan açıklamalara itiraz eden Liguori’ye şu yanıtı verdi: “Kitabı okuyan herkes, Lgbtq +++ gezegenine adanan bölümün, eşcinselliğin her zaman var olduğu düşüncesiyle başladığını bilir. Klasiklerden alıntı yapıyorum, Latince, Yunanlılar, hatta Persler. Beni üzen bir şey değil ve kavga ederim, sadece ‘tartışma’ olmayan bir zevk ve tercih meselesi olduğunu söylüyorum. Toplumun çok küçük bir azınlığı olduklarını söylüyorum, neden Bu gösterişe gerek var mı Kimse onları eleştirmiyor, mağdur etmek istiyorlar, kovmak istiyorlar, ne isterlerse yapsınlar, neden gösteriş yapıyorlar anlamıyorum Eşcinsellik neden Yunan ve Roma’da heyecan yaratmadı? Medeniyet mi? Zevkler ve tercihler alanıyla sınırlıydı”. “Bugün aynı cinsten insanları sevmeye karar veren çok fazla eşcinsel olduğu gerçeğine karşı hiçbir şeyim yok, modernliği komplekssiz yaşıyorum” diye ekledi.
Sonra şöyle dedi: “Bana nispet edilen bir söz var, Jül Sezar’ın soyundan geldiğimi söylemedim. Aeneas’ın, Jül Sezar’ın, Fibonacci’nin, Mazzini’nin bir damlasının içinden aktığını hissediyorum dedim.” damarlarım… Bin yıllık İtalyan medeniyetinin ve kültürünün bir üyesi olarak, benim olmayan kültürlere ait karakterler tarafından temsil edildiğini hissetmiyorum”.
“Paola Egonu? Çok iyi bir sporcu”
Irkçılık suçlamalarına ise, “Koyu tenlilere karşı bir şeyim yok. Şu anda Torino’da çalışan Somalili partnerim ile Akademi’de iki yıl geçirdim, araları yarım metre bile olmayan iki yatakta yattık. ders çalışmayı, alın terini, jimnastiği, yaz kampanyalarını paylaşmak, neredeyse aynı uyku tulumunda uyumak… Ten rengimden olmayan insanlar için bir ömür mücadele etmişken bana ırkçı deme. Paula Egonu İtalya’yı temsil eden güzel ve yetenekli bir sporcu olduğunu söyledim, ancak koyu tenli olduğu için genel kamuoyuna hemen İtalyan olarak görünmüyor ve bunu Wikipedia’dan da görebiliyoruz. belirtildi. Arkadaşlarından birçoğunun Napoli’deki Gorizia’da doğduklarını okuduk, ancak hiç kimse “Nijeryalı ebeveynlerden” bahsetmedi. Pürüzsüz bir cilde sahip birini görmek, onun hemen İtalyan olduğunu göstermez. Ne bayağılığı dedim? Bana hiçbir şey görünmüyor.”
Roberto Vannacci’nin dünyanın en sıcak bölgelerinde tuttuğu önemli ve hassas pozisyonları hatırlatan yazı işleri müdürü Paolo Liguori’ye general şunları söyledi: “Üniformalı bir askerin konuşamayacağı ifadesine itiraz ediyorum. Konuşması kesinlikle doğru. Görevdeyken gizli konulardan bahsetmeyin.Ama genel, toplumsal, günlük yaşam söz konusu olduğunda, üniformalı bir insan neden kendini ifade hakkından vazgeçsin?Doğru, kurumsal bir görevi var ama Bu görüşler saldırgan olmadığı ve kimseye zarar vermediği sürece, bir askerin neden fikirlerini ifade edemediğini anlamıyorum.”
“Ben aptal değilim”
General Vannacci şöyle devam etti: “Hiç böyle olmamıştı, ordunun söz sahibi olduğu durumlar var. Sonra söylediklerinden dolayı yargılandılar ve başıma gelecek olan da bu. Benim durumumda bana meydan okunuyor. düşüncelerimi ifade etmekle birlikte, kendimi hasta, psikolojik sorunları olan biri gibi göstermeye çalışarak konuşma onurundan da mahrumum.Bunu kabul etmeyeceğim, şimdiye kadar herhangi bir hastalığım olmadı ve hep kurumsal görevler ve spor için uygun hale getirildi”.
“Komplo teorisyeni değilim”
General Roberto Vannacci geçmişte yaptığı ihbarlarla birçok askeri hasta eden seyreltilmiş uranyum mermileri sorununu gündeme getirmişti. Bu olay nedeniyle birisine “istenmeyen” biri olup olmadığı sorulduğunda, “bu özel konu üzerinde düşünmek” istemediğini söyledi. “Komplo teorisyeni olarak görülmeyi reddediyorum, bu konu o zamanlar çok konuşulmuştu ama tutarlıyım ve savcılığa ve orduya yapılan şikayetler hakkında hiçbir zaman ikinci kez düşünmedim. Bir komutan olarak hareket ettim. hem adamlarımın hem de işveren olarak, yani askerlerinin maruz kaldığı riskleri değerlendirmesi gereken, geçimini sağlamak için değil görev için faaliyet gösteren kişi olarak”.
“Eşcinsellere karşı bir şeyim yok”
General Vannacci, eşcinseller hakkında yapılan açıklamalara itiraz eden Liguori’ye şu yanıtı verdi: “Kitabı okuyan herkes, Lgbtq +++ gezegenine adanan bölümün, eşcinselliğin her zaman var olduğu düşüncesiyle başladığını bilir. Klasiklerden alıntı yapıyorum, Latince, Yunanlılar, hatta Persler. Beni üzen bir şey değil ve kavga ederim, sadece ‘tartışma’ olmayan bir zevk ve tercih meselesi olduğunu söylüyorum. Toplumun çok küçük bir azınlığı olduklarını söylüyorum, neden Bu gösterişe gerek var mı Kimse onları eleştirmiyor, mağdur etmek istiyorlar, kovmak istiyorlar, ne isterlerse yapsınlar, neden gösteriş yapıyorlar anlamıyorum Eşcinsellik neden Yunan ve Roma’da heyecan yaratmadı? Medeniyet mi? Zevkler ve tercihler alanıyla sınırlıydı”. “Bugün aynı cinsten insanları sevmeye karar veren çok fazla eşcinsel olduğu gerçeğine karşı hiçbir şeyim yok, modernliği komplekssiz yaşıyorum” diye ekledi.
Sonra şöyle dedi: “Bana nispet edilen bir söz var, Jül Sezar’ın soyundan geldiğimi söylemedim. Aeneas’ın, Jül Sezar’ın, Fibonacci’nin, Mazzini’nin bir damlasının içinden aktığını hissediyorum dedim.” damarlarım… Bin yıllık İtalyan medeniyetinin ve kültürünün bir üyesi olarak, benim olmayan kültürlere ait karakterler tarafından temsil edildiğini hissetmiyorum”.
“Paola Egonu? Çok iyi bir sporcu”
Irkçılık suçlamalarına ise, “Koyu tenlilere karşı bir şeyim yok. Şu anda Torino’da çalışan Somalili partnerim ile Akademi’de iki yıl geçirdim, araları yarım metre bile olmayan iki yatakta yattık. ders çalışmayı, alın terini, jimnastiği, yaz kampanyalarını paylaşmak, neredeyse aynı uyku tulumunda uyumak… Ten rengimden olmayan insanlar için bir ömür mücadele etmişken bana ırkçı deme. Paula Egonu İtalya’yı temsil eden güzel ve yetenekli bir sporcu olduğunu söyledim, ancak koyu tenli olduğu için genel kamuoyuna hemen İtalyan olarak görünmüyor ve bunu Wikipedia’dan da görebiliyoruz. belirtildi. Arkadaşlarından birçoğunun Napoli’deki Gorizia’da doğduklarını okuduk, ancak hiç kimse “Nijeryalı ebeveynlerden” bahsetmedi. Pürüzsüz bir cilde sahip birini görmek, onun hemen İtalyan olduğunu göstermez. Ne bayağılığı dedim? Bana hiçbir şey görünmüyor.”