Patlıcan Fidesi Hangi Ayda Ekilir ?

Hasan

Global Mod
Global Mod
Patlıcan Fidesi Hangi Ayda Ekilir? – Bahçenin Ortasında Başlayan Bir Hikâye

Selam millet!

Geçen hafta sonu köye gittim, dedemin eski bahçesinde biraz toprakla uğraşayım dedim. Ama tahmin edersiniz ki “biraz” kelimesi köyde asla az anlamına gelmez. Daha elime küreği alır almaz komşular peydahlandı. Herkes bir şey diyor, herkes bir şey biliyor. Konu da öyle sıradan değil: “Patlıcan fidesi hangi ayda ekilir?”

---

Bahçenin Başında Toplanan Üçlü

Sabah güneşi daha yeni yükselmişti. Ben elimde kahvayla, toprağa bakıyorum. O sırada yan bahçeden komşu Mehmet abi el salladı.

> “Heey, sen bu toprağa mı fide ekeceksin? Patlıcan mı olacak orası?”

Ben daha ağzımı açmadan, yan taraftan Emine teyze seslendi:

> “Patlıcan mı? Daha erken canım, nisanı beklemen lazım!”

Mehmet abi hemen atladı:

> “Yok be teyze, ben geçen sene martın sonunda ektim, bal gibi tuttu.”

İşte o anda anladım ki, bu sadece bir fide meselesi değil — bu bir karakter savaşı olacak.

---

Erkek Tarafı: Plan, Strateji, Zamanlama

Mehmet abi tam bir stratejistti. Bahçeye bakınca sanki tarım borsasına bakar gibi analiz yapardı.

> “Bak şimdi, hava ısısı ortalama 15 dereceyi geçecek. Don riski olmayacak. Güneş 7 saat vuracak. İşte o zaman fideyi toprağa geçirirsin.”

Adam Excel tablosu gibi konuşuyordu. Sanki patlıcan değil, uydu fırlatacak!

Ama haklıydı da... Çünkü patlıcan sıcak seven bir bitki. Toprak sıcaklığı 15°C altına düşerse, kök gelişimi yavaşlıyor. Gündüz 25-30°C, gece 18-20°C civarında ise gelişim tam gaz ilerliyor.

Bilimsel olarak bakarsak, Türkiye’nin çoğu bölgesinde fide ekimi Nisan ortasından Mayıs başına kadar yapılıyor.

Ama bunu Mehmet abi “matematiksel denklem” gibi anlatınca işin tadı iyice kaçıyor.

---

Kadın Tarafı: Empati, Sezgi ve Doğayla Bağ Kurmak

Emine teyze ise tamamen başka bir boyuttaydı. Onun için toprağın dili, bitkinin hali vardı.

> “Bak yavrum, toprak donuksa elini koyunca hissedersin. Toprak seni sıcak karşılarsa ek gitsin. Doğa söyler zaten ne zaman hazır olduğunu.”

Ne termometre ne takvim… Kadın elini toprağa koyup hava durumunu sezgisel olarak ölçüyordu.

Hatta geçen yıl şöyle demişti:

> “Benim nar ağacı çiçek açmadan patlıcan ekmem. Çünkü nar açmadan yaz gelmez.”

Bilimsel verilerle açıklanamayacak kadar güzel bir mantık. Çünkü o sadece fideyi değil, doğayı da “dinliyordu.”

---

Ben Arada Kaldım: Google mı, Gönül mü?

Bir yanda Mehmet abinin “veri odaklı tarım stratejisi”, diğer yanda Emine teyzenin “kalp odaklı bahçıvanlığı”...

Ben ise elimde telefon, “patlıcan fidesi hangi ayda ekilir” diye Google’a soruyorum.

Karşıma çıkan veriler:

- Akdeniz ve Ege’de: Mart sonu - Nisan başı

- İç Anadolu’da: Nisan ortası - Mayıs başı

- Karadeniz’de: Mayıs ortası

- Doğu Anadolu’da: Haziran başı

Ama o sırada Emine teyze elini toprağa koyup şöyle dedi:

> “Toprak daha soğuk, şimdi ekersen kırılır kökleri.”

> Mehmet abi de hemen ölçüm yaptı, “14 dereceymiş, doğru söylüyor teyze.”

O an anladım… Bilimle sezgi aslında düşman değil, birbirini tamamlıyor.

---

Fidelerin Hikâyesi Başlıyor

Nihayet Nisan geldi. Sabahın erken saatinde hep birlikte bahçede buluştuk. Mehmet abi elinde cetvelle sıra aralarını ölçüyor, “25 santimden az olmasın” diyor.

Emine teyze de elinde dua okuyor:

> “Büyüyün de sofralarda bereket olun.”

O gün o fideyi toprağa gömerken sanki bir hikâye ekiyorduk. Her fide bir umut gibiydi.

Mehmet abi stratejik planına uygun dikti, Emine teyze dualarını serpti, ben ise ortalıkta fotoğraf çekip durdum.

Üç farklı dünya, tek toprakta buluşmuştu.

---

İlk Fide, İlk Kıvılcım

Bir ay sonra fideler filizlendi. Yapraklar genişliyor, gövdeler kalınlaşıyordu.

Ama bir gün rüzgâr çıktı, fidelerden bazıları eğildi.

Mehmet abi hemen müdahale etti:

> “Destek çubuğu koyacaksın! 45 derecelik açıyla toprağa girsin!”

Emine teyze ise başka bir şey yaptı; eğilen fidelerin dibine küçük taşlar koydu.

> “Bak, rüzgâr da hayatın parçası. Eğilir ama kırılmaz, destek verirsen güçlenir.”

İşte o an fark ettim: Erkek çözümü bulur, kadın anlam verir.

Ve patlıcan fidesi bu ikisi arasında büyür.

---

Patlıcanlar Büyürken: Forum Tadında Sohbetler

O yaz forumda da konuyu açtım:

“Patlıcan fidesi hangi ayda ekilir?”

Altına onlarca yorum geldi:

> “Ben Adana’dayım, Mart sonu ektim, tarlayı yaktı güneş.”

> “Trabzon’da Mayıs sonu ektim, hâlâ yeşil duruyor.”

> “Toprak sıcaksa ektir, değilse bekle. Kadınlar hisseder, erkekler ölçer.”

İşte tam da bizim köydeki tablo:

Farklı yöntemler, aynı amaç. Herkes toprağın sesini başka türlü dinliyor.

---

Sonbaharda Patlıcan, Sohbette Huzur

Eylül’e geldiğimizde patlıcanlar mor mor parlıyordu.

Emine teyze eline sepeti aldı, “Bunlar bereketli olmuş” dedi.

Mehmet abi hemen tartıya koştu, “Ortalama 450 gram, gayet iyi verim.”

Ben ise sessizce oturup çayımı yudumladım.

O an düşündüm:

Patlıcanın ne zaman ekildiği kadar, kiminle ekildiği de önemliymiş.

Toprak sadece bitki değil, insan hikâyesi de büyütüyor.

---

Sonuç: Hangi Ayda Ekelim?

Bilimsel olarak konuşalım:

- Akdeniz / Ege → Mart sonu - Nisan başı

- İç Anadolu → Nisan ortası - Mayıs başı

- Karadeniz / Marmara → Mayıs ortası

- Doğu Anadolu → Haziran başı

Ama unutmayın, bu tarihler sadece takvim içindir. Gerçek zaman, toprağın kalbinde gizlidir.

Emine teyze gibi hissedin, Mehmet abi gibi planlayın.

O zaman patlıcanlarınız sadece büyümez, yaşar.

---

Forumun Son Sorusu:

Siz hangi yöntemi tercih ediyorsunuz?

Takvime mi güvenirsiniz, toprağın sesine mi?

Yoksa her ikisini harmanlayarak kendi bahçe felsefenizi mi yaratırsınız?

Belki de bu yazının sonunda, hepimiz toprağa bir fide değil, bir hikâye ekiyoruzdur.
 
Üst