Kelsea Callister'ın dünya motifi dağlar, kayalar, nehirler, bulutlar, ağaçlardan oluşur – bize hem sıcak renkleri hem de güçlü bir nostalji hissini etkileyen analog görüntülerde Amerikan Batı'nın doğasını gösterir. Callister sadece manzaraları fotoğraflamakla kalmaz, aynı zamanda izleyici için neredeyse canlı olan bir ruhla nefes almayı başarır.
Fotoğraf ve Hafıza Sevgisi
Klasik anlamda uyanma deneyimi olmamasına rağmen, Kelsea Callister'ın fotoğrafa olan ilgisi yakında gelişti. Çocukken, iPod'uyla fotoğraf çekmeyi ve kendi etrafında hayatı belgelemeyi severdi. Callister, “Anılar soluklaştığında her zaman üzüldüm ve onları mümkün olan en iyi şekilde yakalamak istedim” diyor. Anları koruma, anıları toplama ve dünyanın güzelliğini yakalama arzusu onları fotoğrafçılığa getirdi. Kalan şeyler yaratmak istedi.
Kelsea Callister'ın dünya motifi dağlar, kayalar, nehirler, bulutlar, ağaçlardan oluşur – bize hem sıcak renkleri hem de güçlü bir nostalji hissini etkileyen analog görüntülerde Amerikan Batı'nın doğasını gösterir. Callister sadece manzaraları fotoğraflamakla kalmaz, aynı zamanda izleyici için neredeyse canlı olan bir ruhla nefes almayı başarır.
Sarı tonlarda, turuncu ve kırmızılarda parlayan etkileyici bir gökyüzünün önünde, bazı kaktüs gün batımında bir şekil olarak ortaya çıkıyor.
(Resim: Kelsea Callister)
Peyzaj fotoğrafçılığına olan tutkusu, akıllı telefon kamerasının sınırları ile olağandışı bir şekilde ortaya çıktı. “Cep telefonumun bu inanılmaz manzaraları gerçekten yakalayamadığı gerçeğinden sürekli hayal kırıklığına uğradım” diyor. Bu sonunda onu bir “gerçek kamera” almasına yol açtı. Geniş dağ ve çöl manzaralarıyla tanınan menşei Utah eyaletinde nefes kesen ışığı doğru bir şekilde yakalamak istedi.
Arka planda bir dağ aralığına sahip zengin bir manzara, sıcak akşam güneşinde kırmızı turuncu renklerde parlıyor. Analog buğday ile kombinasyon, görüntünün nostaljik ruh halini arttırır.
(Resim: Kelsea Callister)
Buna ek olarak, Callister düğün fotoğrafçısı olarak çalışır. Her ne kadar bir peyzaj fotoğrafçısı olarak tam zamanlı çalışmak olsa da, fotoğrafları bile yaşamak için kazanmalı ve bu tür ile kesinlikle daha zor. “Düğün fotoğraflarını çektiğimde, esas olarak anıları güzel ve otantik olarak mümkün olarak yakalamakla ilgileniyorum” diyor. Düğün fotoğrafçılığı çok şey gerektirir ve genellikle yüksek bir işle ilişkilidir. Bu fotoğrafçılığın bu alanında birçoğunun yandığından açıkça bahsediyor. Bununla birlikte, Callister bu özel anları insanların hayatındaki sensörde yasaklamayı sever.
Resimlerin arkasındaki teknoloji
Geniş manzaraya giren ve ufukta kaybolan ıssız bir ülke yolu. Nostaljik bir özgürlük ve seyahat arzusu duygusunu ileten bir Amerikan nedenidir.
(Resim: Kelsea Callister)
Kelsea Callister, manzara fotoğrafçılığı için analog kameraları tercih ediyor. “Canon AE-1 programı, manzara darbelerimin yüzde 98'ini aldığım kameradır.” Canon ile, çabaladığı nostaljik ve zamansız estetik alabilir ve fotoğraflarını bu kadar özel hale getirebilir. Bu arada, yaş nedenlerinden dolayı başarısız olsalar bile veya aşırı hava koşullarına neden olsalar bile her zaman kullanıma hazır olmak için birkaç kamera ile birlikte çalışır. En sevdiği lensler, manzaraların görünmesini ve etkileyici olmasını sağlayan 70-200 mm'lik bir zum ve diğer şeylerin yanı sıra dağ panoramalarının ve büyük vadilerin grandangoli çekimleri için 28-70mm çok yönlü bir mercek.
Fotoğraf ve Hafıza Sevgisi
Klasik anlamda uyanma deneyimi olmamasına rağmen, Kelsea Callister'ın fotoğrafa olan ilgisi yakında gelişti. Çocukken, iPod'uyla fotoğraf çekmeyi ve kendi etrafında hayatı belgelemeyi severdi. Callister, “Anılar soluklaştığında her zaman üzüldüm ve onları mümkün olan en iyi şekilde yakalamak istedim” diyor. Anları koruma, anıları toplama ve dünyanın güzelliğini yakalama arzusu onları fotoğrafçılığa getirdi. Kalan şeyler yaratmak istedi.
Kelsea Callister'ın dünya motifi dağlar, kayalar, nehirler, bulutlar, ağaçlardan oluşur – bize hem sıcak renkleri hem de güçlü bir nostalji hissini etkileyen analog görüntülerde Amerikan Batı'nın doğasını gösterir. Callister sadece manzaraları fotoğraflamakla kalmaz, aynı zamanda izleyici için neredeyse canlı olan bir ruhla nefes almayı başarır.
Sarı tonlarda, turuncu ve kırmızılarda parlayan etkileyici bir gökyüzünün önünde, bazı kaktüs gün batımında bir şekil olarak ortaya çıkıyor.
(Resim: Kelsea Callister)
Peyzaj fotoğrafçılığına olan tutkusu, akıllı telefon kamerasının sınırları ile olağandışı bir şekilde ortaya çıktı. “Cep telefonumun bu inanılmaz manzaraları gerçekten yakalayamadığı gerçeğinden sürekli hayal kırıklığına uğradım” diyor. Bu sonunda onu bir “gerçek kamera” almasına yol açtı. Geniş dağ ve çöl manzaralarıyla tanınan menşei Utah eyaletinde nefes kesen ışığı doğru bir şekilde yakalamak istedi.
Arka planda bir dağ aralığına sahip zengin bir manzara, sıcak akşam güneşinde kırmızı turuncu renklerde parlıyor. Analog buğday ile kombinasyon, görüntünün nostaljik ruh halini arttırır.
(Resim: Kelsea Callister)
Buna ek olarak, Callister düğün fotoğrafçısı olarak çalışır. Her ne kadar bir peyzaj fotoğrafçısı olarak tam zamanlı çalışmak olsa da, fotoğrafları bile yaşamak için kazanmalı ve bu tür ile kesinlikle daha zor. “Düğün fotoğraflarını çektiğimde, esas olarak anıları güzel ve otantik olarak mümkün olarak yakalamakla ilgileniyorum” diyor. Düğün fotoğrafçılığı çok şey gerektirir ve genellikle yüksek bir işle ilişkilidir. Bu fotoğrafçılığın bu alanında birçoğunun yandığından açıkça bahsediyor. Bununla birlikte, Callister bu özel anları insanların hayatındaki sensörde yasaklamayı sever.
Resimlerin arkasındaki teknoloji
Geniş manzaraya giren ve ufukta kaybolan ıssız bir ülke yolu. Nostaljik bir özgürlük ve seyahat arzusu duygusunu ileten bir Amerikan nedenidir.
(Resim: Kelsea Callister)
Kelsea Callister, manzara fotoğrafçılığı için analog kameraları tercih ediyor. “Canon AE-1 programı, manzara darbelerimin yüzde 98'ini aldığım kameradır.” Canon ile, çabaladığı nostaljik ve zamansız estetik alabilir ve fotoğraflarını bu kadar özel hale getirebilir. Bu arada, yaş nedenlerinden dolayı başarısız olsalar bile veya aşırı hava koşullarına neden olsalar bile her zaman kullanıma hazır olmak için birkaç kamera ile birlikte çalışır. En sevdiği lensler, manzaraların görünmesini ve etkileyici olmasını sağlayan 70-200 mm'lik bir zum ve diğer şeylerin yanı sıra dağ panoramalarının ve büyük vadilerin grandangoli çekimleri için 28-70mm çok yönlü bir mercek.