bencede
New member
Fenerbahçe Kulübü, 2010-2011 yılı şampiyonluğuyla ilgili bir açıklama yaparak Trabzonspor ve Türkiye Futbol Federasyonu’na reaksiyon gösterdi.
Sarı-lacivertlilerin resmi sitesinden yapılan açıklama şöyle:
“Süper Lig 2021-22 döneminin sonuna gelirken Kulübümüzün kırmızı çizgisi olan bir bahiste bir kulüp tarafınca yapılan manipülasyona dair bu açıklama ile kimi hatırlatmalarda bulunmak istiyoruz.
3 Temmuz 2011’de, Fenerbahçe başrole alınarak organize edilen operasyonun;
Fenerbahçe Spor Kulübü Lideri, İdaresi, tüm resmi şahısları ve topluluğu tarafınca birinci gün, birinci saat prestijiyle söylendiği üzere bir kumpas olduğu,
çabucak hepsinin FETÖ mensubu olduğu ortaya çıkan başta operasyonu hayata geçiren polis, emniyet, yargı mensupları olmak üzere savunan medya mensupları, hakkında konuşan tüm şahıslarla, gün üzere ortada idi.
Üzerinden geçen uzun senelerda Kulübümüzün yargılandığı “KURGU” davalarda, bu gerçek her ne kadar ülkemizin dört tarafı FETÖ ile sarılı ve her şey onların güdümünde ve denetiminde olsa dahi verdikleri açıklarla bu dava süreci “bir güldürüye dönüşmüştü!”
3 Temmuz Kumpasının, ülkemizin gündemini belirleyen başka davalar Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık Yargısal Darbe teşebbüsü üzere bir KUMPAS olduğu;
27 Aralık 2021 tarihinde hem ülke tarihine tıpkı vakitte dünya tarihine “Fenerbahçe için bir zafer, ülkemiz ismine ise yargıya, emniyete, medyaya sızmış terör örgütünün, bir kolunun daha temizlenmesi”olarak kazındı!
FENERBAHÇE’NİN ALIN TERİ OLAN ŞAMPİYONLUĞUNUN TERTEMİZ OLDUĞU, BİR SEFER DAHA GÖRMEYEN GÖZLERE, DUYMAYAN KULAKLARA KARŞIN ORTAYA ÇIKTI!
Fenerbahçe, bu süreçte tüm gücü elinde bulunduran FETÖ’ye karşı gayretiyle ülkesi için gerektiğinde tüm benliğini ortaya koyduğunu bir kere daha gösterdi.
10 Temmuz 2011’de, yalnız bırakılan Kulübümüzü savunmak ismine köprüye yürüyen taraftarlarımızın, 15 Temmuz 2016’da ülkemizi savunmak için sokağa çıkan halktan hiç bir farkı yoktu!
BUGÜN,
Son Şampiyonluğunu 1983-84 yılında yaşayan bir kulübün,
2010-11 şampiyonluğumuza dair şizofrenik bir tavır ve üslup sergilemesinden hareketle;
Resmi irtibat kanallarında sav etmeye devam ettiği 2010-2011 şampiyonluğu sanrısına “müdahale edin!” müracaatımızı duymazdan gelenlere,
Trabzonspor Kulübü’nün stadında bu şampiyonluktan bahseden bir pankartın açılmasına göz yuman, onaylayan TFF temsilcilerine,
Bu temsilcileri bünyesinde barındıran Türkiye Futbol Federasyonu’na,
İlgili kulübün ilişkin olduğu kentin 2010-11 Fenerbahçe Şampiyonluğuna, otobüs dizaynında yer veren Büyükşehir Belediyesi’ne,
Kulübümüzün şampiyonluğunu resmi mecralarında, iletilerinde hadsizce kullanan Kulübe ve tüm ilgililerine sesleniyoruz!
Bugün, şike kumpasında parmağı olan yargıcından savcısına, emniyet müdüründen memuruna, medya mensubundan sivil çalışanına kadar her bir şahsın nerede, ne durumda olduğunun tüzel kayıtlarla ortada olduğunu hatırlatıyor;
Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu sahiplenmenin, yalnızca şizofreni ile anlatılamayacağını,
3 Temmuz’un bir kumpas olduğunu reddetmenin, buna aykırı görüş taşımanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kast eden FETÖ’yü legalleştirmekten,
halkı kin, nefret ve kutuplaşmaya sevk etmekten öteki bir mana taşımadığını “her insanın anlamasını umarak”
vurguluyoruz!
2010-11 Şampiyonunun, alın teri ve emeklerinin karşılığıyla Fenerbahçe olduğunu ve bu şampiyonluğun tarihimize kazılı 28 şampiyonluğumuz içinde en özeli olduğunu;
İslam Çupi’nin “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü öteki bir büyüklüktür işte, ismi konamaz.” kelamıyla, gururla anımsıyoruz!”
Sarı-lacivertlilerin resmi sitesinden yapılan açıklama şöyle:
“Süper Lig 2021-22 döneminin sonuna gelirken Kulübümüzün kırmızı çizgisi olan bir bahiste bir kulüp tarafınca yapılan manipülasyona dair bu açıklama ile kimi hatırlatmalarda bulunmak istiyoruz.
3 Temmuz 2011’de, Fenerbahçe başrole alınarak organize edilen operasyonun;
Fenerbahçe Spor Kulübü Lideri, İdaresi, tüm resmi şahısları ve topluluğu tarafınca birinci gün, birinci saat prestijiyle söylendiği üzere bir kumpas olduğu,
çabucak hepsinin FETÖ mensubu olduğu ortaya çıkan başta operasyonu hayata geçiren polis, emniyet, yargı mensupları olmak üzere savunan medya mensupları, hakkında konuşan tüm şahıslarla, gün üzere ortada idi.
Üzerinden geçen uzun senelerda Kulübümüzün yargılandığı “KURGU” davalarda, bu gerçek her ne kadar ülkemizin dört tarafı FETÖ ile sarılı ve her şey onların güdümünde ve denetiminde olsa dahi verdikleri açıklarla bu dava süreci “bir güldürüye dönüşmüştü!”
3 Temmuz Kumpasının, ülkemizin gündemini belirleyen başka davalar Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık Yargısal Darbe teşebbüsü üzere bir KUMPAS olduğu;
27 Aralık 2021 tarihinde hem ülke tarihine tıpkı vakitte dünya tarihine “Fenerbahçe için bir zafer, ülkemiz ismine ise yargıya, emniyete, medyaya sızmış terör örgütünün, bir kolunun daha temizlenmesi”olarak kazındı!
FENERBAHÇE’NİN ALIN TERİ OLAN ŞAMPİYONLUĞUNUN TERTEMİZ OLDUĞU, BİR SEFER DAHA GÖRMEYEN GÖZLERE, DUYMAYAN KULAKLARA KARŞIN ORTAYA ÇIKTI!
Fenerbahçe, bu süreçte tüm gücü elinde bulunduran FETÖ’ye karşı gayretiyle ülkesi için gerektiğinde tüm benliğini ortaya koyduğunu bir kere daha gösterdi.
10 Temmuz 2011’de, yalnız bırakılan Kulübümüzü savunmak ismine köprüye yürüyen taraftarlarımızın, 15 Temmuz 2016’da ülkemizi savunmak için sokağa çıkan halktan hiç bir farkı yoktu!
BUGÜN,
Son Şampiyonluğunu 1983-84 yılında yaşayan bir kulübün,
2010-11 şampiyonluğumuza dair şizofrenik bir tavır ve üslup sergilemesinden hareketle;
Resmi irtibat kanallarında sav etmeye devam ettiği 2010-2011 şampiyonluğu sanrısına “müdahale edin!” müracaatımızı duymazdan gelenlere,
Trabzonspor Kulübü’nün stadında bu şampiyonluktan bahseden bir pankartın açılmasına göz yuman, onaylayan TFF temsilcilerine,
Bu temsilcileri bünyesinde barındıran Türkiye Futbol Federasyonu’na,
İlgili kulübün ilişkin olduğu kentin 2010-11 Fenerbahçe Şampiyonluğuna, otobüs dizaynında yer veren Büyükşehir Belediyesi’ne,
Kulübümüzün şampiyonluğunu resmi mecralarında, iletilerinde hadsizce kullanan Kulübe ve tüm ilgililerine sesleniyoruz!
Bugün, şike kumpasında parmağı olan yargıcından savcısına, emniyet müdüründen memuruna, medya mensubundan sivil çalışanına kadar her bir şahsın nerede, ne durumda olduğunun tüzel kayıtlarla ortada olduğunu hatırlatıyor;
Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu sahiplenmenin, yalnızca şizofreni ile anlatılamayacağını,
3 Temmuz’un bir kumpas olduğunu reddetmenin, buna aykırı görüş taşımanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kast eden FETÖ’yü legalleştirmekten,
halkı kin, nefret ve kutuplaşmaya sevk etmekten öteki bir mana taşımadığını “her insanın anlamasını umarak”
vurguluyoruz!
2010-11 Şampiyonunun, alın teri ve emeklerinin karşılığıyla Fenerbahçe olduğunu ve bu şampiyonluğun tarihimize kazılı 28 şampiyonluğumuz içinde en özeli olduğunu;
İslam Çupi’nin “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü öteki bir büyüklüktür işte, ismi konamaz.” kelamıyla, gururla anımsıyoruz!”