Ders tasarımının temel unsurları nelerdir ?

Simge

New member
Ders Tasarımı: Eğitimin “Süper Kahraman”ı mı, Yoksa “Zorlu Bir Görev” mi?

Herkese selam! Bugün, ders tasarımına biraz farklı bir açıdan bakmaya ne dersiniz? Sizin de ders tasarımı konusunda çok kafa karıştırıcı bir “gizli formül” olduğunu düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Hani şu, “Bütün öğrencilerim pırıl pırıl zihinlerle doğuyor, ama sınıfta bir anda her şey nasıl bu kadar karmaşık hale gelir?” dedirten cinsten.

Evet, ders tasarımı dediğimiz şey, genellikle karmaşık bir bulmacaya benziyor. Hani şu bir odada 14 farklı puzzle parçasını doğru yerleştirmeye çalışırken gözlüklerinizi bulamadığınız anlar vardır ya, işte tam olarak o hesap. Ama endişelenmeyin! Bugün bu karmaşayı eğlenceli bir şekilde çözmeye çalışacağız.

Başlangıçta şunu kabul edelim: Erkekler ders tasarımına yaklaşırken genellikle “şu hedefe gidelim, yolumuzu açalım” gibi bir stratejik zihinle hareket ederler. Hedefi belirler, engelleri tespit eder ve sonra… Eh, başlamak için tam zamanı! Kadınlar ise, “Ama öğrencilerim nasıl hissediyor? Bu konu onlara nasıl dokunur?” diye sorgularlar. Yani, empatiyle derse yaklaşmak, farklı bir yol açar. Şimdi, bu iki yaklaşımı harmanlayarak, ders tasarımının temel unsurlarını keşfedelim.

Hedef Belirleme: Kral Kural!

Her şeyin başı, sevgili dostlarım, hedef belirleme! Bu, ders tasarımının GPS cihazıdır. Eğer doğru hedefi belirlemezseniz, öğrencilerle birlikte kaybolursunuz, tıpkı haritada hiçbir yeri bulamayan biri gibi. Hedef belirlemek, sadece “Bu derste öğrenciler şunu öğrenecek” demek değil; öğrencilerin bu bilgiyi nasıl alacaklarını, nasıl kullanacaklarını ve nereye gideceklerini net bir şekilde çizmek lazım.

Erkekler bu kısmı genellikle ciddiyetle halleder. “Stratejik” diye tabir ettiğimiz yaklaşım burada devreye girer. Bir hedef belirler, sonra onun etrafında bir strateji oluştururlar. Ama, durun bir dakika! Kadınlar da bu aşamada çok önemli bir unsura dikkat ederler. “Peki ya öğrenciler bu hedefi benimseyip gerçekten derse bağlanacaklar mı?” diye sorarlar. Yani, hedefin duygusal tarafı da göz ardı edilmemeli!

İçerik Seçimi: Klasik Müzik mi, Hard Rock mı?

İçeriğin seçimi, dersin ruhunu oluşturur. Öğrencilerin öğrenmeye aç olduğu o anı yakalamak için içerik, tam olarak bir şefin yemeğini hazırlaması gibi olmalı. Farklı içerikler, farklı “lezzetler” sunar. İçeriği seçerken sadece akademik anlamda mı doğru, yoksa öğrenciye “Vay be, buna bayıldım!” dedirtecek kadar ilgi çekici mi olmalı?

Erkekler bu konuda “Mantıklı, planlı, sistematik olmalı” derken, kadınlar “Biraz renk katmak gerek, öğrenciler sıkılmasın!” diyebilirler. Hatta bazen içerikleri daha empatik ve erişilebilir hale getirmek, öğrencilerin derse bağlanmasını sağlayan anahtar olur. Mesela, kimse bir dersin başında kuru kuru “şu terimi öğrenmelisiniz” demek istemez, değil mi?

Metodoloji: Şimdi Sıra Hızlı Çözümde!

Evet, içerik seçtik, hedefi belirledik… Şimdi sıra metodolojide! Dersin nasıl işleyeceği, öğrencilerin nasıl katılacağı, hangi araçları kullanacağınız tam olarak bu aşamada şekillenir. Stratejik yaklaşımı benimseyen erkekler burada “Evet, öğretim stratejimi uygulamalıyım ve bu en etkili yolları bulmalıyım” diyebilirler. Ancak kadınlar biraz daha “Dersin temposu öğrenciyi nasıl hissedecek? Onları nasıl rahatlatabilirim?” diye düşünebilirler.

Günümüz öğretim metotları da bir o kadar çeşitli. Bazen kahoot, bazen grup çalışması, bazen de dramatik bir anlatım… Her bir metodun kendine has gücü vardır. Tabii, “Hangi metod daha etkili?” sorusu da hepimizin kafasını karıştırmıştır. Peki, her öğrenci aynı şekilde öğrenir mi? Birinin hızlıca kavrayıp, diğerinin zamanla öğrenmesi normal değil midir?

Değerlendirme: Tamam, Ama Nerede Yaptık?

Hedefi belirledik, içeriği seçtik, metodolojiyi oturttuk… Peki, nasıl ölçeriz? İşte, gerçek soru burada! Değerlendirme, “Öğrenciler neler öğrendi?” sorusunun cevabını verir. Ama burada çok dikkatli olmalıyız! Çünkü her dersin sonunda “Başardılar mı?” diye sormak yerine, “Bu dersi öğrenmek için öğrencilere ne gibi fırsatlar sundum?” diye sormak çok daha önemli.

Erkekler burada genellikle şunları tercih eder: “Testle ölçerim, başarıyı net şekilde görürüm.” Kadınlar ise biraz daha fazla “Bireysel geri bildirimler verirsem, onların gelişimini gözlemleyebilirim” yaklaşımını benimseyebilir. Her iki yaklaşımın da kendine göre güçlü yönleri var. Peki, hangisi daha etkili?

Peki ya öğrenciler? Onların sesini dinledik mi?

Ders tasarımının en önemli unsurlarından biri de öğrencinin geri bildirimidir! Gerçekten, ne düşündüklerini ve ne hissettiklerini anlamadan başarılı bir ders tasarımı yapmak neredeyse imkansız. Burada, erkeklerin “Neden dinleyelim, zaten doğruyu biliyoruz” tavrından, kadınların “Öğrencilerin görüşlerine önem verelim, onların içsel motivasyonlarını anlayalım” yaklaşımına kadar çok farklı bakış açıları ortaya çıkıyor. Ama hangisi daha doğru? Bizimki ne? Öğrencinin sesi tasarımda etkili mi, yoksa tamamen sistematik bir yaklaşım mı daha çok önemli?

Sonuçta, nasıl bir ders tasarımı yaparsanız yapın, öğrenciler için en önemli şey… Eğlence!

Evet, yanlış duymadınız! Her şeyin başı, eğlenceli bir atmosfer yaratmaktır. O zaman gelin, forumda sizlere de sorayım: Ders tasarımının en eğlenceli anı sizce ne? Öğrencileri hayal kırıklığına uğratmak mı, yoksa en sıkıcı konuyu bir anda nasıl ilgi çekici hale getirmek?

Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum, gelin biraz kafa karışıklığı, biraz gülümseme, biraz da “Bu ders tasarımı hikayesinin sonunda ben ne öğrendim?” tartışmaları yapalım!
 
Üst