ahmetbeyler
New member
Almanya’nın başşehrinin doğusunda Sovyet ordusunun karargah olarak kullandığı ve Nazi Almanyası Silahlı Kuvvetleri (Wehrmacht) Yüksek Komutanlığı’nın Sovyetler Birliği’ne teslim olduğu binada kurulan Alman-Rus Müzesi (Deutsch-Russische Museum) Berlin-Karlshorst’un isminden Rus sözü çıkarıldı.
Wehrmacht’ın 8-9 Mayıs 1945 gecesi Sovyetler Birliği, ABD, Britanya ve Fransa temsilcilerinin önünde şartsız teslimiyet muahedesine imza atmasıyla Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’nın bitişinin 77. yıldönümü merasimlerinin düzenlenmesi öncesi, müzeden Rus isminin çıkarılması için Ukrayna’nın yaptığı baskıya boyun eğildi.
‘Tarihi silmeye’ razı gelen Müze Müdürü Jörg Morré, yeni ismin Berlin-Karlshorst Müzesi olduğunu duyurdu.
Berlin merkezli radyo rbb24’e konuşan Morré, Rusya’nın Ukrayna operasyonunun başladığı gün “Bu o kadar derin bir dönüm noktası ki bunu yapmak zorundayız” dediklerini söylemiş oldu.
‘Rusya’nın müzenin isminde yer alma statüsünün devam etmesinin artık uygunsuz hale geldiğini’ savunan müdür, müzenin dış duvarındaki Alman-Rus yazısının üstünü kapattırdı.
Morré, bugüne dek binanın önünde 30 yıldır bir dernek çatısında müze için bir arada çalışan Rusya, Belarus, Ukrayna ve Almanya’nın bayraklarının dalgalandığını, lakin artık yalnızca bir bayrak bulunduğunu, bunun da dayanışma ismine Ukrayna bayrağı olduğunu söylemiş oldu.
Rusya’nın operasyonunun başladığı birinci gün öbür üç bayrağı kaldırıp yalnızca Ukrayna bayrağını bıraktığını belirten Morré, ‘Ukrayna savaşıyla bir arada 2. Dünya Savaşı’nın bitişinin anılmasının da değiştiğini’ savundu:
“Tarihçiler olarak biz şüphesiz her vakit ‘Tarih değişmez’ deriz. Lakin tarihe bakış zaten değişiyor. Bu da onu anma formumuzu değiştiriyor.”
Berlin’deki Sovyet anıtlarının kaldırılması davetlerini ise reddettiğini, buna kendi müzesindeki bazısına Kızıl Ordu tanklarının monte edildiği anıtların dahil olduğunu anlatan Morré, “Onların sökülmesine yahut yerle bir edilmesine mutlaka karşıyım… her ne kadar yersiz görünseler de. Fakat açıkçası onları bağlamsallaştırmamız gerekiyor” dedi.
Morré, bir T34 Sovyet tankı ve Sovyet ordusunun ağır silahlarından oluşan bir koleksiyonun da sergilendiği müzenin ‘Kızıl Ordu’nun Adolf Hitler ve ordusuna karşı verdiği çabayı, Berlin’i kurtarma gayretlerini ve muvaffakiyetlerini anmaya devam edeceğini, buna Rusya ve Ukrayna dahil Sovyet devletlerinden askerlerin de dahil olduğunu’ söylemiş oldu.
Binlerce Sovyet askerinin naaşlarının mezarlıklarda gömülü olduğu Berlin’deki Alman-Rus Müzesi, 30 yıl evvel, Sovyet Silahlı Kuvvetleri’nin Almanya’dan çekilmesi ve iki Almanya’nın birleşmesi daha sonrası, Alman ve Rus tarihçiler tarafınca kuruldu. Finansmanı, her iki ülkenin hükümetleri tarafınca karşılandı.
1917 Ekim İhtilali’nden itibaren Alman-Sovyet münasebetlerinin tarihine adanan, bilhassa Kızıl Ordu’nun Berlin’in kurtarılmasına oynadığı rol dahil 2. Dünya Savaşı’na odaklanan Alman-Rus Müzesi, 1995’te kapılarını açtı. Müzede düzenlenen stantlarda Almanya, Rusya, Belarus ve Ukrayna’nın kültürel kuruluşlarından tarihçiler işbirliği yaptı.
Wehrmacht’ın 8-9 Mayıs 1945 gecesi Sovyetler Birliği, ABD, Britanya ve Fransa temsilcilerinin önünde şartsız teslimiyet muahedesine imza atmasıyla Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’nın bitişinin 77. yıldönümü merasimlerinin düzenlenmesi öncesi, müzeden Rus isminin çıkarılması için Ukrayna’nın yaptığı baskıya boyun eğildi.
‘Tarihi silmeye’ razı gelen Müze Müdürü Jörg Morré, yeni ismin Berlin-Karlshorst Müzesi olduğunu duyurdu.
Berlin merkezli radyo rbb24’e konuşan Morré, Rusya’nın Ukrayna operasyonunun başladığı gün “Bu o kadar derin bir dönüm noktası ki bunu yapmak zorundayız” dediklerini söylemiş oldu.
‘Rusya’nın müzenin isminde yer alma statüsünün devam etmesinin artık uygunsuz hale geldiğini’ savunan müdür, müzenin dış duvarındaki Alman-Rus yazısının üstünü kapattırdı.
Morré, bugüne dek binanın önünde 30 yıldır bir dernek çatısında müze için bir arada çalışan Rusya, Belarus, Ukrayna ve Almanya’nın bayraklarının dalgalandığını, lakin artık yalnızca bir bayrak bulunduğunu, bunun da dayanışma ismine Ukrayna bayrağı olduğunu söylemiş oldu.
Rusya’nın operasyonunun başladığı birinci gün öbür üç bayrağı kaldırıp yalnızca Ukrayna bayrağını bıraktığını belirten Morré, ‘Ukrayna savaşıyla bir arada 2. Dünya Savaşı’nın bitişinin anılmasının da değiştiğini’ savundu:
“Tarihçiler olarak biz şüphesiz her vakit ‘Tarih değişmez’ deriz. Lakin tarihe bakış zaten değişiyor. Bu da onu anma formumuzu değiştiriyor.”
Berlin’deki Sovyet anıtlarının kaldırılması davetlerini ise reddettiğini, buna kendi müzesindeki bazısına Kızıl Ordu tanklarının monte edildiği anıtların dahil olduğunu anlatan Morré, “Onların sökülmesine yahut yerle bir edilmesine mutlaka karşıyım… her ne kadar yersiz görünseler de. Fakat açıkçası onları bağlamsallaştırmamız gerekiyor” dedi.
Morré, bir T34 Sovyet tankı ve Sovyet ordusunun ağır silahlarından oluşan bir koleksiyonun da sergilendiği müzenin ‘Kızıl Ordu’nun Adolf Hitler ve ordusuna karşı verdiği çabayı, Berlin’i kurtarma gayretlerini ve muvaffakiyetlerini anmaya devam edeceğini, buna Rusya ve Ukrayna dahil Sovyet devletlerinden askerlerin de dahil olduğunu’ söylemiş oldu.
Binlerce Sovyet askerinin naaşlarının mezarlıklarda gömülü olduğu Berlin’deki Alman-Rus Müzesi, 30 yıl evvel, Sovyet Silahlı Kuvvetleri’nin Almanya’dan çekilmesi ve iki Almanya’nın birleşmesi daha sonrası, Alman ve Rus tarihçiler tarafınca kuruldu. Finansmanı, her iki ülkenin hükümetleri tarafınca karşılandı.
1917 Ekim İhtilali’nden itibaren Alman-Sovyet münasebetlerinin tarihine adanan, bilhassa Kızıl Ordu’nun Berlin’in kurtarılmasına oynadığı rol dahil 2. Dünya Savaşı’na odaklanan Alman-Rus Müzesi, 1995’te kapılarını açtı. Müzede düzenlenen stantlarda Almanya, Rusya, Belarus ve Ukrayna’nın kültürel kuruluşlarından tarihçiler işbirliği yaptı.