ahmetbeyler
New member
Mali’nin 21 Nisan tarihinde Fransızların bir süre evvel çekildiği üssün yakınlarında bir toplu mezar bulmasını akabinde, Fransa’nın Mali ve Rusya’ya karşı suçlamaları başladı. Mali mevzu hakkında soruşturma başlatacağını söylerken, Rusya’nın BM Daimi Temsilciliği durumun BMGK’da tartışılmasını talep etti. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Dmitriy Polyanskiy, durumun ‘Ukraynalı ve Batılı propagandacıların Buça’da uydurma bayrak altında gerçekleştirdiği makus şöhretli ve hantal operasyonunu’ andırdığını söylemiş oldu.
Toplumsal medyada yayınlanan Gossi’de bulunan toplu mezar imgeleri lokal halkın büyük yansısını çekti, halk bulunan toplu mezarlardan ise Fransız askerlerini sorumlu tutuyor. Mali basını, bu toplu mezar keşfini Fransız ordusu tarafınca kaçırıldığından şüphelenilen bir küme kayıp yerli çoban hakkındaki haberlerle ilişkilendirdi. Mali Ulusal Geçiş Kurulu üyesi Abubakar Sidiki Fomba ise yaptığı açıklamada “Fransız ordusu, maden kuyularını saklamak için palavra söylüyor, kanıtlar uyduruyor. Şayet orada toplu mezarlar var ise sorumlusu onlar” sözünü kullandı.
Öte yandan, eski bir Fransız sömürgesi olan Mali ile Fransa içindeki münasebetler de düzgüne gitmiyor. Fransız yetkililerin Mali’deki geçiş hükümetine yönelik sert tenkitlerinin akabinde ülkenin hükümeti, Fransa’nın Bamako Büyükelçisi Joel Meyer’i hudut dışı etme sonucu almıştı. Bunun da ötesinde Mali idaresi, Fransa ile 2014‘te imzalanan savunma alanındaki iş birliği mutabakatlarının Fransa’nın Mali’nin egemenlik hakkını çeşitli formlarda ihlal etmesi niçiniyle feshedildiğini de deklare etti.
Kafkassam Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çınar, Sputnik’e bulunan toplu mezarın nasıl soruşturulması gerektiğini anlattı ve Fransa ile Mali içindeki tansiyonun niçinlerini yorumladı.
‘İlk soruşturma yetkisi egemenlik hakkından dolayı Mali’de, bu olmaz ise Milletlerarası Ceza Mahkemesi yetkilidir’
Çınar birinci soruşturma ytesirinin egemenlik haklarından ötürü Mali’de olduğunu söyleyerek “Ancak bu yapılmaz ise merkezi Lahey’de bulunan Memleketler arası Ceza Mahkemesi savaş hataları, insanlığa karşı işlenen cürümler, soykırım kabahatleri ve hücum kabahatlerine bakmakla yetkili olduğundan bu problemle ilgilidir. Mali, Roma Statüsü’nü 16 Ağustos 2000’de onayladı ve Ocak 2012’den bu yana kendi topraklarındaki durumu UCM’ye havale etti. UCM, 1 Temmuz 2002’den itibaren Mali topraklarında yahut vatandaşları tarafınca işlenen Roma Statüsü’nde listelenen kabahatler üzerinde yargı yetkisini kullanabilir” dedi ve ekledi:
“Diğer yandan UCM savcısı sonucu dışında UCM’nin bu sıkıntıyla ilgilenmesi için BM Güvenlik Kurulunun UCM’yi nazaranve çağırması gereklidir. Ancak hem Fransa birebir vakitte Rusya BM Güvenlik Kurulu’nda veto yetkisine sahip aktörler olduğu için süreçte birtakım pürüzlerle karşılaşılması olasıdır.”
‘Eski Fransız sömürgesi ülkeler bilhassa Macron periyodunda ülkenin neo kolonyal siyasetlerine artarak reaksiyon gösteriyor’
Fransa’nın Afrika bölgesinde güç ve imaj kaybına uğradığına dikkat çeken Çınar “Siyasi olarak bağımsız lakin sosyo-ekonomik olarak kendilerini hala özgür olarak hissedemeyen birfazlaca eski Fransız sömürgesi Fransa’nın kıtaya yönelik neo kolonyal siyasetlerine giderek artan bir biçimde reaksiyon göstermeye başlamıştır. Bu yansılar özellikle Macron periyodunda daha fazlaca görülmeye başlanmıştır. Macron’un Afrika’daki agresif siyasetleri aksi tepmiş ve Fransız dış siyasetine negatif tesirler yaratmıştır. O denli ki Macron, Fransız askerinin 9 yıldır bulunduğu Mali’den 4-6 ay müddetince geri çekileceğini açıklaması başşehir Bamako’da sevinç şovlarıyla karşılanmıştır. Bu şovlarda Fransa tersi görseller dikkat çekmiştir. bir daha Senegal’de de misal biçimde geçtiğimiz Mart ayında Fransız aksisi şovlar düzenlenmişti. Daha kuzeyde ise Cezayir ile de sık sık siyasi krizler yaşanmaktadır” diye konuştu.
‘Afrikalı devletlerin Fransa’ya karşı verdikleri çaba kendi üzerlerinde ağır baskılar yaratan bu neokolonyal siyasetlerin kırılmasını amaçlıyor’
Çınar “Bu yaşananları genel olarak Afrika’daki kimi Frankofon ülkelerin eski sömürgecisi Fransa’dan 1950’li senelerdan daha sonra vukuu bulan dekolonizasyon sürecinde kağıt üzerinde kazandığı bağımsızlıklarını siyasi, askeri, ekonomik ve sosyo-kültürel alanlarda fiili olarak da hayat geçirme gayreti olarak yorumlamak mümkündür. Hakikaten bu senelerda kazanılan bağımsızlıkla Paris’in kolonyal siyasetleri sonlanmıştı. Lakin devam eden süreçte bu yeni bağımsız Afrika ülkelerindeki Fransız çıkarlarını bir daha garanti altına almak için birtakım ‘neokolonyal politikaların’ hayata geçirilmesi Fransa için hayati kıymete sahip olmuştur. Bugün kimi Afrikalı devletlerin Fransa’ya karşı verdikleri uğraş kendi üzerlerinde ağır baskılar yaratan bu neokolonyal siyasetlerin kırılmasını amaçlamaktadır” tabirlerini kullandı.
Toplumsal medyada yayınlanan Gossi’de bulunan toplu mezar imgeleri lokal halkın büyük yansısını çekti, halk bulunan toplu mezarlardan ise Fransız askerlerini sorumlu tutuyor. Mali basını, bu toplu mezar keşfini Fransız ordusu tarafınca kaçırıldığından şüphelenilen bir küme kayıp yerli çoban hakkındaki haberlerle ilişkilendirdi. Mali Ulusal Geçiş Kurulu üyesi Abubakar Sidiki Fomba ise yaptığı açıklamada “Fransız ordusu, maden kuyularını saklamak için palavra söylüyor, kanıtlar uyduruyor. Şayet orada toplu mezarlar var ise sorumlusu onlar” sözünü kullandı.
Öte yandan, eski bir Fransız sömürgesi olan Mali ile Fransa içindeki münasebetler de düzgüne gitmiyor. Fransız yetkililerin Mali’deki geçiş hükümetine yönelik sert tenkitlerinin akabinde ülkenin hükümeti, Fransa’nın Bamako Büyükelçisi Joel Meyer’i hudut dışı etme sonucu almıştı. Bunun da ötesinde Mali idaresi, Fransa ile 2014‘te imzalanan savunma alanındaki iş birliği mutabakatlarının Fransa’nın Mali’nin egemenlik hakkını çeşitli formlarda ihlal etmesi niçiniyle feshedildiğini de deklare etti.
Kafkassam Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çınar, Sputnik’e bulunan toplu mezarın nasıl soruşturulması gerektiğini anlattı ve Fransa ile Mali içindeki tansiyonun niçinlerini yorumladı.
‘İlk soruşturma yetkisi egemenlik hakkından dolayı Mali’de, bu olmaz ise Milletlerarası Ceza Mahkemesi yetkilidir’
Çınar birinci soruşturma ytesirinin egemenlik haklarından ötürü Mali’de olduğunu söyleyerek “Ancak bu yapılmaz ise merkezi Lahey’de bulunan Memleketler arası Ceza Mahkemesi savaş hataları, insanlığa karşı işlenen cürümler, soykırım kabahatleri ve hücum kabahatlerine bakmakla yetkili olduğundan bu problemle ilgilidir. Mali, Roma Statüsü’nü 16 Ağustos 2000’de onayladı ve Ocak 2012’den bu yana kendi topraklarındaki durumu UCM’ye havale etti. UCM, 1 Temmuz 2002’den itibaren Mali topraklarında yahut vatandaşları tarafınca işlenen Roma Statüsü’nde listelenen kabahatler üzerinde yargı yetkisini kullanabilir” dedi ve ekledi:
“Diğer yandan UCM savcısı sonucu dışında UCM’nin bu sıkıntıyla ilgilenmesi için BM Güvenlik Kurulunun UCM’yi nazaranve çağırması gereklidir. Ancak hem Fransa birebir vakitte Rusya BM Güvenlik Kurulu’nda veto yetkisine sahip aktörler olduğu için süreçte birtakım pürüzlerle karşılaşılması olasıdır.”
‘Eski Fransız sömürgesi ülkeler bilhassa Macron periyodunda ülkenin neo kolonyal siyasetlerine artarak reaksiyon gösteriyor’
Fransa’nın Afrika bölgesinde güç ve imaj kaybına uğradığına dikkat çeken Çınar “Siyasi olarak bağımsız lakin sosyo-ekonomik olarak kendilerini hala özgür olarak hissedemeyen birfazlaca eski Fransız sömürgesi Fransa’nın kıtaya yönelik neo kolonyal siyasetlerine giderek artan bir biçimde reaksiyon göstermeye başlamıştır. Bu yansılar özellikle Macron periyodunda daha fazlaca görülmeye başlanmıştır. Macron’un Afrika’daki agresif siyasetleri aksi tepmiş ve Fransız dış siyasetine negatif tesirler yaratmıştır. O denli ki Macron, Fransız askerinin 9 yıldır bulunduğu Mali’den 4-6 ay müddetince geri çekileceğini açıklaması başşehir Bamako’da sevinç şovlarıyla karşılanmıştır. Bu şovlarda Fransa tersi görseller dikkat çekmiştir. bir daha Senegal’de de misal biçimde geçtiğimiz Mart ayında Fransız aksisi şovlar düzenlenmişti. Daha kuzeyde ise Cezayir ile de sık sık siyasi krizler yaşanmaktadır” diye konuştu.
‘Afrikalı devletlerin Fransa’ya karşı verdikleri çaba kendi üzerlerinde ağır baskılar yaratan bu neokolonyal siyasetlerin kırılmasını amaçlıyor’
Çınar “Bu yaşananları genel olarak Afrika’daki kimi Frankofon ülkelerin eski sömürgecisi Fransa’dan 1950’li senelerdan daha sonra vukuu bulan dekolonizasyon sürecinde kağıt üzerinde kazandığı bağımsızlıklarını siyasi, askeri, ekonomik ve sosyo-kültürel alanlarda fiili olarak da hayat geçirme gayreti olarak yorumlamak mümkündür. Hakikaten bu senelerda kazanılan bağımsızlıkla Paris’in kolonyal siyasetleri sonlanmıştı. Lakin devam eden süreçte bu yeni bağımsız Afrika ülkelerindeki Fransız çıkarlarını bir daha garanti altına almak için birtakım ‘neokolonyal politikaların’ hayata geçirilmesi Fransa için hayati kıymete sahip olmuştur. Bugün kimi Afrikalı devletlerin Fransa’ya karşı verdikleri uğraş kendi üzerlerinde ağır baskılar yaratan bu neokolonyal siyasetlerin kırılmasını amaçlamaktadır” tabirlerini kullandı.